NEO-OSMANLICILIK DÜŞÜNCESİ VE TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU POLİTİKASI
Türkiye'nin
Ortadoğu politikasına yön veren ve Dış işleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun
kitaplarında sıklıkla vurguladığı olgulardan biridir Neo- Osmanlıcılık. Burada
neo- Osmanlıcılığın ne anlama geldiğini açıklamaya çalışarak Türkiye'nin uzun
dönemde bu politikayla kazanacakları ve yine bu politikadan dolayı uğradığı
kayıpları anlatmaya çalışacağım.
Neo-Osmanlıcılık;
Osmanlı Devletinin geçmişte Ortadoğu'da sahip olduğu topraklar üzerinde Türkiye'nin bugün yeniden söz sahibi olması
düşüncesini içeren bir yaklaşımdır. Bu politikayla AKP hükümeti Türkiye'nin
Ortadoğu'da yeniden küresel bir güç haline gelip dünyada gelişen olaylar
üzerinde büyük ölçüde söz sahibi olmayı amaçlıyor. Bununla birlikte bu ülkeler
üzerinde söz sahibi olmak onların doğal kaynaklarından yararlanma anlamına da
geleceğinden Türkiye'nin ekonomik açıdan güçlenmesini sağlayacaktır. Fakat
bunun gerçekleşebilmesi yani Türkiye'nin Ortadoğu'da yeniden hakim güç
olabilmesi için AKP'nin ideolojisine yakın isimlerin yani Müslüman kardeşlerin
Ortadoğu'da hüküm sürmesi gerekmektedir. Aksi halde bu proje bir hayal olmaktan
öteye geçemeyecektir. Neo- Osmanlıcılık düşüncesinin ve Ortadoğu projesinin
Türkiye üzerindeki kısa dönemdeki olumsuz etkilerine bakacak olursak, Suriye
siyasetinden dolayı Rusya ve İran'ı karşısına alan Türk hükümeti yine bu
ülkelerden tedarik ettiği enerjiyi tedarik edememeye başlamış, doğal gaz
tedarikinde sadece Azerbaycan'a bağlı kalmış, Azerbaycan da tekel hakkını
kullanarak doğal gaz fiyatını artırdığı için Türk halkı doğal gazı eskisinden
daha pahalıya kullanmaya başlamıştır. Bunun üzerine bir de Kızıl deniz ve
Süveyş kanalı üzerinden gerçekleştirdiğimiz dış ticaretimizi kaybetmemizi
eklersek herhalde birilerinin T.C başbakanına meydanlarda savaş çığırtkanlığı
yaparak gerçekleştirmek istediği ideallere ulaşamayacağını hatırlatması
gerekecek.
Yorumlar
Yorum Gönder